EpCAM’in Servikal Lenf Nodü Metastazındaki Rolü

Papiller tiroid kanserinde (PTC) metastatik risk değerlendirmesi ve tedavi planlaması için yeni bir çığır açan çalışma, epitel hücre adezyon molekülü (EpCAM) aşırı ekspresyonu ile boyun lenf nodu metastazı (CLNM) arasında güçlü bir bağlantı ortaya koydu. Tiroid kanserlerinde yaygın olarak görülen PTC’nin lokal ve bölgesel metastatik davranışını anlamada önemli bir boşluğu dolduran bu araştırma, moleküler patoloji ile ileri görüntüleme tekniklerinin entegrasyonunu sağlayan yenilikçi bir tanı yaklaşımı sunuyor. Böylece, cerrahi öncesi risk değerlendirmesinin doğruluğunu artırarak hastaların yönetiminde devrim yaratma potansiyeline sahip.

EpCAM, hücre adezyonu, proliferasyon ve farklılaşmada kritik rol oynayan transmembran glikoproteinlerinden biri olarak biliniyor ve birçok epitel kökenli tümörde tümör agresifliği ile ilişkilendirilmiş bir belirteç olarak kullanılmaktadır. Fakat PTC’de lokal ve bölgesel metastatik yayılım üzerindeki etkisinin tam olarak aydınlatılamaması, klinik uygulamalarda bu molekülün prognostik değerinin sınırlı kalmasına neden olmuştur. Zhang ve arkadaşlarının yürüttüğü bu kapsamlı çalışmada EpCAM’ın PTC’nin metastaz davranışındaki yeri net bir biçimde ortaya konmuştur.

Çalışma 53 klinik olarak tiroid malignitesi şüphesi taşıyan ve cerrahi planlanan hastadan oluştu. Ameliyat öncesinde, hastalara hem konvansiyonel ultrason hem de kontrastlı ultrasonografi (CEUS) uygulandı. Bu ileri görüntüleme teknikleri, tiroid nodüllerinin morfolojisi, vaskülarizasyonu ve özellikle dış tiroid kapsülünü aşan yayılım (extratyroidal extension – ETE) gibi metastatik risk faktörlerini değerlendirmede ayrıntılı bilgi sağladı. ETE’nin metastatik risk belirlemede kritik bir gösterge olduğu vurgulandı.

Ameliyat sonrası dokuların immünohistokimyasal boyaması yapılarak EpCAM ekspresyonu detaylı şekilde analiz edildi. İncelenen parametreler arasında molekülün yoğunluğu, yaygınlığı ve ayrıca hücre çekirdeğindeki lokalizasyonu yer aldı. EpCAM’ın çekirdek içinde görülmesi, maligniteyi tetikleyen transkripsiyonel ve sinyal iletim yollarıyla ilişkili olabileceği düşünülüyor. Bu çok boyutlu analiz, EpCAM’ın tümör biyolojisindeki rolünü daha iyi ortaya koydu.

Hastalar, boyun lenf nodu metastazı varlığı açısından iki gruba ayrıldı ve ultrasonografik bulgular ile EpCAM ekspresyonu karşılaştırıldı. Yapılan istatistiksel değerlendirmelerde univaryant ve multivaryant Cox regresyon modelleri kullanıldı. EpCAM aşırı ekspresyonu (4.5 ve üzeri puanlama) ile CLNM arasında çok güçlü bir ilişki bulundu ve bu, 46.54 gibi yüksek bir odds oranı ile desteklendi. Bu sonuç, EpCAM’ın lenfatik yayılımın güvenilir bir biyobelirteci olduğunu işaret ediyor.

Buna ek olarak, tümör çapının 1.05 cm’yi aşması bağımsız bir risk faktörü olarak öne çıktı ve 14’ün üzerinde odds oranı ile metastaz gelişme olasılığını artırdığı tespit edildi. Ancak, en güçlü prediktör CEUS tarafından saptanan extratyroidal extension oldu; bunun odds oranı 113’ü geçti. Bu, görüntüleme verilerinin metastaz riskinin belirlenmesinde ne kadar kritik bir rol oynadığını ve özellikle CEUS’nin önemi vurguladı.

Çalışmanın en çarpıcı yönlerinden biri, moleküler biyolojik verilerin ileri görüntüleme teknikleriyle bir araya getirilerek çok parametreli bir tanı modeli oluşturulmasıdır. EpCAM aşırı ekspresyonu ile ultrasonografik ETE bulguları arasındaki sıkı korelasyon, risk değerlendirmesinde moleküler verilerin geleneksel görüntüleme yöntemlerini nasıl tamamladığını gösterdi. Bu bütüncül yaklaşım, hastaların metastatik risklerine göre sınıflandırılması ve kişiselleştirilmiş tedavi planlarının oluşturulması için önemli bir adım.

Ayrıca, ROC analizleri EpCAM skorunun 4.5 kesme değeri için %85.2 duyarlılık ve %76.9 özgüllük sağladığını ortaya koydu. Bu yüksek performans değerleri, EpCAM’ın klinik kullanıma uygun bir biyobelirteç olabileceğini ve hatta ileride non-invaziv tanı yöntemlerine entegrasyon potansiyeline sahip olduğunu gösterdi. EpCAM ekspresyonunun ekstratiroideal invazyonun patolojik doğrulanması ile de anlamlı bir ilişki içinde olduğu belirlendi. Bu, molekülün tümörün tiroid kapsülünü aşmasına ve lenfatik yayılıma aracılık eden invaziv süreçleri tetiklediği hipotezini destekliyor.

Araştırmada ayrıca EpCAM ekspresyonunun farklı papiller tiroid kanseri histolojik alt tipleri arasında anlamlı bir farklılık göstermediği saptandı. Bu bulgu, EpCAM’ın PTC’nin herhangi bir morfolojik varyantında prognostik anlam taşıyan evrensel bir gösterge olabileceğini düşündürmektedir. Böylece, histolojiye bağlı sınırlamalardan bağımsız olarak tüm PTC hastalarında kullanılabilecek bir risk belirleyici olarak ön plana çıkmaktadır.

Araştırmacılar, sonuçların umut verici olmasına rağmen, bulguların doğrulanması için daha geniş kapsamlı çalışmaların gerekliliğine vurgu yaptı. Özellikle, EpCAM ekspresyonunun ince iğne aspirasyon biyopsisi (FNAB) örneklerinde tespiti klinik pratiğe büyük katkı sağlayacaktır. FNAB materyalinden EpCAM profilleme yapılabilmesi, cerrahi öncesi risk saptaması ve tedavi stratejilerinin kişiselleştirilmesinde çığır açabilir.

Moleküler patoloji ile yüksek çözünürlüklü görüntülemenin birleştirilmesi, hassas onkoloji yaklaşımına uygun örnek bir model olarak değerlendirilebilir. Sadece morfolojik veriler yerine tümör biyolojisinin moleküler imzalarının değerlendirilmesi, PTC hastalarının tanı ve tedavisinde daha etkili ve kişiselleştirilmiş yöntemlerin geliştirilmesini sağlayacaktır.

Zhang ve arkadaşlarının bu çalışması, EpCAM ve ultrasonografi entegrasyonu yoluyla, PTC’nin metastatik potansiyelinin daha erken ve güvenilir biçimde tespit edilmesini mümkün kılarak klinik pratiği değiştirebilir. Geliştirilen metodoloji aynı zamanda EpCAM’ın rol oynadığı diğer epitel kökenli kanserlerin tanısında da yeni anlayışların kapısını aralayabilir. Görüntüleme ve moleküler biyolojinin sinerjisi, kanser tanısında geleceğin multidisipliner modelini temsil etmektedir.

EpCAM’ın tümör progresyonunda oynadığı fizyopatolojik rol de bu çalışma ile daha net anlaşılmıştır. Hücre adezyonunda ve sinyal yolaklarında yer alan EpCAM’ın tümör hücrelerinin ayrılmasını, invazyonunu ve yayılmasını kolaylaştırdığı; dolayısıyla lenfatik metastazla bağlantılı mekanizmaları desteklediği ortaya konmuştur. Bu da EpCAM ve ilgili sinyal yolaklarının terapi hedefi olarak geliştirilmesine zemin hazırlamaktadır.

Son olarak, Zhang ve ekibi tarafından gerçekleştirilen bu çalışma, Papiller Tiroid Karsinomunun metastatik davranışının anlaşılmasında önemli bir dönüm noktasıdır. EpCAM aşırı ekspresyonunun boyun lenf nodu metastazı ve dış tiroid yayılımı ile yakından ilişkili olduğu kanıtlanmıştır. Bu veriler, EpCAM değerlendirmesinin preoperatif protokollere dahil edilmesi için güçlü bir gerekçe sunuyor. Gelecekte çok merkezli klinik çalışmalarla bu yaklaşımın doğrulanması ve FNAB materyalinden rutin ölçüm olanaklarının geliştirilmesi beklenmektedir.

Kanser biyolojisi ve görüntüleme bilimlerinin entegrasyonu, tiroid onkolojisinde kişiselleştirilmiş tıp uygulamalarının gelişimini hızlandırmaktadır. Bu tür çok boyutlu değerlendirmeler, cerrahi stratejilerin optimize edilmesini ve hastaların yaşam kalitesinin artırılmasını sağlayacaktır. Zhang ve arkadaşlarının çalışması, EpCAM ile ultrasonografik özelliklerin kombinasyonunun tiroid kanserinin metastatik riskinin öngörülmesinde bir kilometre taşı olduğunu göstermektedir.

Araştırma Konusu: EpCAM ekspresyonu ile papiller tiroid karsinomunda boyun lenf nodu metastazı arasındaki ilişki ve ultrasonografik bulguların bu riskin öngörülmesindeki entegrasyonu.

Makale Başlığı: Correlation between EpCAM expression and cervical lymph node metastasis in papillary thyroid carcinoma: a study integrating ultrasonographic features

Web References: https://doi.org/10.1186/s12885-025-14034-x

Doi Referans: https://doi.org/10.1186/s12885-025-14034-x

Resim Credits: Scienmag.com

Anahtar Kelimeler: EpCAM, papiller tiroid kanseri, boyun lenf nodu metastazı, kontrastlı ultrasonografi, extratiroidal extension, moleküler patoloji, immünohistokimya, ultrasonografik risk değerlendirmesi, tiroid kanseri biyolojisi, preoperatif risk stratifikasyonu, hassas onkoloji, FNAB tanısı

0 Votes: 0 Upvotes, 0 Downvotes (0 Points)

Leave a reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Onkolojideki En Yeni ve Önemli Gelişmeleri Kaçırmayın

E-posta yoluyla paylaşımlarınızı almak için onay veriyorum. Daha fazla bilgi için lütfen Gizlilik Politikamızı inceleyin.

Loading Next Post...
Takip Et
Search
ŞU ANDA POPÜLER
Loading

Signing-in 3 seconds...