Southeast Asia bölgesinde kanser tarama programları, bölgenin sağlık altyapısının çeşitliliği ve sosyoekonomik farklılıkları nedeniyle önemli bir sağlık sorunu olmaya devam etmektedir. Kanser, ASEAN ülkelerinde yüksek mortalite ve morbiditeye neden olan başlıca hastalıklardan biridir. Erken tanı ve tarama programlarının etkinliği ise, ülkelerin sağlık sistemlerindeki gelişmişlik seviyesine bağlı olarak büyük farklılıklar göstermektedir. Son dönemde, yapay zeka (YZ) teknolojilerinin bu alandaki kullanımı, tanı doğruluğunu artırma ve maliyetleri azaltma potansiyeli taşıdığı için özel önem kazanmıştır.
ASEAN ülkelerindeki mevcut kanser tarama uygulamalarının durumu üzerine yapılan kapsamlı bir derleme, Yapay Zeka entegrasyonunun bu süreçlerde nasıl bir rol oynadığını detaylı şekilde ortaya koymaktadır. Myanmar, Laos, Kamboçya, Vietnam, Brunei, Filipinler, Endonezya ve Doğu Timor gibi daha az gelişmiş ülkelerde, genellikle fırsatçı tarama yöntemleri kullanılmaktadır. Bu yöntemlerde tarama, hastanın kendi inisiyatifiyle ya da başka sağlık kontrolleri sırasında rastlantısal olarak yapılmakta; bu durum ise tutarsız kapsama oranlarına ve değişken tanı sonuçlarına yol açmaktadır.
Diğer yandan, Singapur, Malezya ve Tayland gibi gelişmiş sağlık sistemlerine sahip ülkelerde ise organize edilmiş, sistematik tarama programları ön plandadır. Bu programlar, nüfus bazlı davetiyeler, düzenli aralıklarla yapılan kontroller ve veri tabanlı takip mekanizmaları ile yüksek standartlarda uygulanmaktadır. Bu farklılık, erken teşhiste başarıyı doğrudan etkileyen temel unsurlardan biridir.
Tarama programları arasında en yaygın olanı servikal kanser taramalarıdır. Hem Pap smear testi hem de İnsan Papilloma Virüsü (HPV) testi, bölge genelinde yaygın şekilde uygulanmaktadır. Bunun yanı sıra meme, kolorektal, karaciğer, akciğer ve oral kanserler için de değişen oranlarda tarama çalışmaları yürütülmektedir. Meme kanseri, yüksek insidansı ve erken teşhisin sağkalıma etkisi nedeniyle kapsamlı araştırmalarda en çok ele alınan kanser türü olmuştur.
YZ teknolojilerinin kanser taramasına entegrasyonu, bölgesel araştırmalarda farklı gelişim aşamalarında bulunuyor. Yaklaşık çalışmanın yarısı, klinik ortamlarda prospektif olarak YZ tabanlı tarama sistemlerini değerlendirmekte. Üçte birinden fazlası, YZ’nin insan tarayıcılara eşlik ettiği ancak klinik kararlara doğrudan müdahale etmediği sessiz test aşamasında. Kalan çalışmalar ise, gelecekteki uygulamalara yönelik model geliştirmeye odaklanmaktadır.
YZ uygulamaları, mamografi ve kolonoskopi gibi görüntü tabanlı tanı yöntemlerinde derin öğrenme algoritmaları kullanarak analiz ve değerlendirme süreçlerini desteklemektedir. Ayrıca, bireyselleştirilmiş hasta verileri doğrultusunda kişiye özel risk sınıflandırması yaparak tarama aralıklarının ve protokollerinin optimize edilmesini sağlamaktadır. İlk sonuçlar, YZ’nin hem tanı duyarlılığı hem de özgüllüğünü artırdığını ve operasyonel maliyetleri azaltma yönünde avantajlar sunduğunu göstermektedir.
Ancak, ASEAN bölgesinde YZ’nin geniş çaplı kullanımı belirli zorluklara da sahiptir. Dijital altyapının yetersizliği, yüksek kaliteli anotasyonlu veri setlerinin eksikliği, düzenleyici engeller ve sistemler arasındaki heterojenlik, uzun vadeli yaygınlaştırmayı zorlaştıran faktörlerdir. Ayrıca, kültürel ve sosyoekonomik farklılıklar tarama programlarının kabulünü ve YZ uygulamalarına yönelik güveni etkilemektedir. Bu durum, her ülke ve bölgeye özgü uyarlamalar gerektirmektedir.
Derlemenin bir diğer önemli sonucu, Dünya Sağlık Örgütü’nün 2030 hedeflerine ulaşmak için kanser tarama programlarının daha organize ve standartlaştırılmış hale getirilmesi gerekliliğidir. Düzenli tarama aralıklarının belirlenmesi, uygun yaş gruplarının hedeflenmesi ve eşit erişimin sağlanması büyük önem taşımaktadır. YZ teknolojilerinin ise bu dönüşümü hızlandırıcı bir unsur olarak dikkatli ve etik kurallar çerçevesinde hayata geçirilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Singapur, Malezya, Vietnam, Tayland ve Endonezya gibi ülkelerde YZ destekli tarama yöntemlerinin uygulanması, tanı doğruluğunda artış ve iş akışlarında verimlilik artışı gibi olumlu etkiler göstermiştir. Bu gelişmeler, erken müdahale şansını artırarak kanserden ölüm oranlarının azaltılmasına katkıda bulunmaktadır. Dolayısıyla, bölgenin sağlık gelecek planlamasında YZ’nin yeri giderek güçlenmektedir.
Derleme aynı zamanda, klinik uzmanlar, veri bilimciler, politika yapıcılar ve uluslararası paydaşların multidisipliner iş birliğinin önemini ortaya koymaktadır. YZ uygulamalarının validasyonunun sağlanması, hasta mahremiyetini koruyan etik yaklaşımlar geliştirilmesi ve teknik kapasitenin artırılması, sürdürülebilir inovasyonun temel taşları olarak görülmelidir. Bu unsurlar, bölgesel başarı için vazgeçilmezdir.
ASEAN ülkeleri, bulaşıcı ve bulaşıcı olmayan hastalıkların ikili yüküyle mücadele ederken, YZ destekli kanser taraması umut vadeden bir gelişme olarak parlamaktadır. Gelişmiş teknolojinin sağlık altyapısı ile uyum içinde kullanılması, kanser önleme ve kontrolünde şimdiye kadar görülmemiş ilerlemeler sağlayabilir. Bu yaklaşım, milyonların sağlıklı yaşam süresini uzatmak için kritik öneme sahiptir.
Her ne kadar YZ teknolojilerinin potansiyeli yüksek olsa da, yaygın kabul görmesi ve adaptasyon süreci karmaşık ve çok yönlüdür. Gelecekte, çok merkezli ve uzun dönemli çalışmaların yapılması, gerçek dünyadaki etkilerin değerlendirilmesi ve eşitlikçi politika geliştirme yönünde adımlar atılması kritik olacaktır. Ayrıca, hastaların ve sağlık çalışanlarının bu yeniliklere adaptasyonunu sağlamak üzere eğitim ve farkındalık artırıcı programlar geliştirilmelidir.
Yapay zekanın ASEAN bölgesinde kanser taramasına entegrasyonu sadece teknolojik bir yenilik değil, aynı zamanda bölgesel sağlık ihtiyacına cevap veren global bir misyon olarak değerlendirilmektedir. Bu kapsamlı derleme, teknolojik gelişmelerin sistem entegrasyonu ve etik sorumlulukla birlikte ele alınması gerektiğine işaret ederek geleceğin yol haritasını çizmektedir.
Elde edilen bulgular, YZ’nin insan uzmanlığı ile tamamlayıcı bir şekilde çalışarak kanser tarama programlarının kapsamını ve etkinliğini artıracağını göstermektedir. Erken tanıdaki mevcut boşlukları kapatmakta ve tanı güvenini arttırmakta olan bu teknoloji, Güneydoğu Asya’da kanser kontrolünde yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendirilebilir.
Özetle, dijital zekanın organize sağlık programları ile uyum içinde ilerlemesi kanser tarama uygulamalarının çehresini değiştirmeye adaydır. ASEAN bölgesi, bilinçli politika yapımı, stratejik yatırımlar ve iş birliğiyle bu dönüşümü gerçekleştirecek kritik bir eşiğe yaklaşmaktadır. Bu gelişmeler, önümüzdeki nesiller için kanser önleme alanında önemli kazanımlar anlamına gelmektedir.
—
**Araştırma Konusu**: Artificial intelligence application and evaluation in cancer screening programs across ASEAN countries.
**Makale Başlığı**: Artificial intelligence utilization in cancer screening program across ASEAN: a scoping review
**Web References**: https://doi.org/10.1186/s12885-025-14026-x
**Doi Referans**: https://doi.org/10.1186/s12885-025-14026-x
**Resim Credits**: Scienmag.com
**Anahtar Kelimeler**: AI in cancer screening, Artificial Intelligence in Medicine, ASEAN healthcare challenges, cancer screening innovations, cancer screening program effectiveness, comprehensive scoping review on cancer, demographic impacts on health outcomes, early cancer detection strategies, healthcare disparities in Southeast Asia, improving cancer survival rates, integrating AI in healthcare, technology in public health