Amerika Birleşik Devletleri’nin önde gelen kanser araştırma platformlarından biri olan Amerikan Kanser Araştırmaları Derneği (AACR) 2025 Yıllık Toplantısı, Nisan ayında Chicago’da gerçekleşti. Bu prestijli organizasyonda, Pennsylvania Üniversitesi Abramson Kanser Merkezi (ACC) ve Perelman Tıp Fakültesi’nin bilim insanları, kanser biyolojisi ve tedavi stratejilerine yeni ufuklar açan önemli bulgularını paylaştılar. Kanser metabolizması, epigenetik düzenleme, immünoterapi ve moleküler onkoloji alanlarındaki son gelişmeler, Penn Medicine’in onkolojik bilimlerdeki lider pozisyonunu bir kez daha pekiştirdi.
Toplantının en dikkat çeken bilimsel konuşmalarından birini, Pennsylvania Üniversitesi’nde Hücre ve Gelişimsel Biyoloji profesörü Dr. M. Celeste Simon gerçekleştirdi. Dr. Simon, karaciğer kanseri ve diğer malign tümör türlerinde metabolik yolakların hedeflenmesinin tedavi potansiyelini detaylandırdı. Onun sunumu, 26 Nisan’da Discovery Science Plenary oturumunda gerçekleştirildi ve kanser hücre metabolizmasının sadece tümör oluşumunun bir sonucu olmadığını, aynı zamanda hastalığın ilerlemesini etkileyen aktif bir süreç olduğunu vurguladı. Dr. Simon’ın çalışmaları, metabolik akışın hücrelerde yaratttığı bağımlılıkların, sağlam dokulara zarar vermeden tümör hücrelerini seçici şekilde hedefleyebilmek için önemli bir fırsat sunduğunu ortaya koyuyor.
Dr. Shelley L. Berger ise epigenetik düzenleme ekseninde önemli bir keynote sunumu gerçekleştirdi. AACR Kadın Kanser Araştırmaları Charlotte Friend Konuşmacısı olarak onurlandırılan Berger, kromatin dinamiklerinin kanser ilerleyişindeki rolünü ve tedavi üzerindeki etkilerini ele aldı. Dinamik kromatin yapılarının gen ekspresyon programlarını nasıl kontrol ettiği ve kanser hücrelerinde kaybolan regülasyonların, epigenetik modülatörlerin hedeflenmesiyle geri kazanılabileceği üzerinde durdu. Bu yaklaşımlar, kansere özgü bozulmuş genetik kontrol mekanizmalarını yeniden düzene sokmayı amaçlayan yenilikçi tedavi stratejilerinin temelini oluşturuyor.
Penn Üniversitesi’nin genç araştırmacılarından Dr. Christina Demetriadou, metabolizma ile epigenetik arasındaki karmaşık ilişkiyi gösteren önemli bulgularını sundu. Dr. Kathryn E. Wellen laboratuvarından Demetriadou, dal dallı zincirli amino asit metabolizmasının pankreas kanseri hücrelerinde histon propiyonilasyonunu nasıl teşvik ettiğini açıkladı. Bu yeni epigenetik modifikasyon, besin metabolizması ile kromatin yapısının doğrudan etkileşim içinde olduğunu ve tümör hücrelerinin proliferasyon ve hayatta kalmasını etkilediğini ortaya koydu. Araştırma, tedaviye dirençli ve agresif seyir gösteren pankreatik duktal adenokarsinomda yeni hedeflerin belirlenmesini sağlıyor.
Melanom tedavisinde direnç mekanizmalarını aşmak üzere yapılan çalışmalar da Penn’den genç bilim insanlarının önemli katkılarına sahne oldu. Lisansüstü öğrenci Gianna T. Busch, BRAFV600E mutasyonu taşıyan melanom hücrelerinin ikinci basamak inhibitörlere karşı değişken yanıtlarını analiz etti. İlk basamak BRAF inhibitörlerine gelişen direnç, melanom tedavisinde büyük bir güçlük oluştururken, Busch’un çalışması farklı genetik ve fenotipik analizler ışığında direnç mekanizmalarını aşan ilaç kombinasyonlarını ortaya koydu. Bu yaklaşımlar, melanom hastalarında tedavi başarısını artırma potansiyeline sahip.
Kanser tedavisinde uzun süredir ‘ilaç geliştirilemez’ olarak nitelendirilen KRAS onkogenine yönelik çığır açan gelişmeler de yine Pennsylvania Üniversitesi araştırmacılarının gündeminde yer aldı. Margo I. Orlen’in panreatik kanser modellerinde gerçekleştirdiği RAS(ON) çoklu seçici inhibitörlerin etkisi üzerine önemli veriler paylaşıldı. Orlen’in çalışması, sadece tümör büyümesini engellemekle kalmayıp, tümör mikroçevresini de yeniden şekillendirerek T hücreleri ve diğer bağışıklık hücrelerinin tümör bölgesine çekilmesini sağlıyor. Bu mekanizma, immünoterapiyle sinerjik etki sağlayarak KRAS kaynaklı kanserlerde yeni bir tedavi paradigmasının önünü açıyor.
Penn araştırma ekibi ayrıca, onkogenik proteinleri hedefleyen ve bunların selektif yıkımını sağlayan PROTAC (proteoliz-hedefleyici kimyasal bileşikler) teknolojisinde kritik ilerlemeler kaydetti. Postdoktoral araştırmacı Sehbanul Islam, VHL ve KEAP1 tabanlı PROTAC’ların kombinasyonel kullanımıyla bağlantılı sinerji ve ‘hook effect’ olarak adlandırılan etkinlik düşüşü fenomenini nasıl önlediklerine dair bulgularını sundu. Bu gelişmeler, PROTAC tabanlı ilaçların etkinliğini artırarak yan etkileri azaltmaya ve özgüllüğü yükseltmeye yönelik yeni nesil tasarımlar için umut vaat ediyor.
Radyasyon onkolojisi sahasında da yenilikçi gelişmeler Pennsylvania Üniversitesi kaynaklı olarak dikkat çekti. Premed öğrencisi Elias El Hoyek, ultra yüksek doz hızlarında proton ışınlarıyla gerçekleştirilen FLASH radyoterapinin fare modellerinde kornea hasarını azaltıp yara iyileşmesini hızlandırdığını gösterdi. Bu teknolojinin klinikte kullanılması, tümörlerin daha etkin şekilde yok edilmesini sağlarken, sağlıklı dokularda uzun süreli toksisiteyi minimize edebilecek kritik bir ilerleme olarak değerlendiriliyor.
İmmünoterapi ve nanoteknolojinin kesiştiği noktada Dr. Khuloud Bajbouj’un çalışmaları, fibroblast aktivasyon proteini (FAP) hedefli CAR T hücrelerinin lipid nanopartiküller aracılığıyla lokal ve hedefe yönelik aktive edilmesini mümkün kılan yenilikçi bir tedavi stratejisini gözler önüne serdi. Pankreatik duktal adenokarsinomun stromal bileşenlerine yönelik bu yaklaşım, tümör mikroçevresindeki immünsüpresif bariyerleri aşarak hastalığın ilerlemesini durdurmayı amaçlıyor. Bu yöntem, kanser tedavisinde mikroçevre hedeflemenin hücresel düzeyde uygulanabilirliğini gösteriyor.
Genetik ve moleküler onkoloji alanındaki diğer temel katkı ise, genç BRCA1/2 mutasyon taşıyan meme kanseri hastalarının tümör moleküler profiline odaklandı. Postdoktoral araştırmacı Mwangala Akamandisa, bu yüksek riskli grup için özgün genomik imzaları ve tedaviye duyarlılıklarını açığa çıkaran çalışmaları paylaşarak kişiselleştirilmiş onkoloji alanında önemli bir çıta koydu. Bu tür çalışmalar, kalıtsal mutasyonların kanser patogenezindeki rolünü ve klinik yönetimdeki işlevselliğini anlamada temel teşkil ediyor.
Penn Medicine’in AACR 2025 Yıllık Toplantısı’nda sunduğu bu birbirini tamamlayan çalışmalar, kanserin metabolizma, epigenetik, bağışıklık ve tedavi yenilikleri perspektifinden bütüncül olarak ele alınmasının önemini ortaya koydu. Araştırma, klinik uygulamalarla entegrasyon sağlanarak dirençli tümörlerin aşılmasına ve kişiselleştirilmiş tedavi yaklaşımlarının geliştirilmesine kapı aralıyor.
Toplantı kapsamında ayrıca, kanser epigenetiği alanında öncü çalışmalarıyla tanınan Dr. Shelley L. Berger’e Charlotte Friend Konuşmacılığı ödülü takdim edildi. Bu onur, hem bilimsel başarılarını hem de kadın bilim insanlarının onkoloji alanındaki liderliğini desteklemedeki katkılarını yansıtıyor. Ek olarak, dört Penn araştırmacısının AACR Akademisi’ne seçilmesi, kurumun kanser araştırma dünyasındaki saygın konumunu perçinledi.
Kanserle mücadelede halen çözülmeyi bekleyen pek çok güçlük bulunsa da, Pennsylvania Üniversitesi’nin öncülüğünde geliştirilen temel biyolojik keşifler ve bunların klinik dönüşümü, daha etkili, kişiye özel ve yan etkileri minimize eden tedavi seçeneklerine doğru umut verici bir yol haritası çiziyor. Bu bilimsel zirve, araştırma, klinik ve eğitim alanlarındaki disiplinlerarası birlikteliğin kanser tedavisinde gerçek anlamda dönüştürücü sonuçlar doğurabileceğini gösterdi.
AACR 2025 Yıllık Toplantısı, böylesi yenilikçi bilimsel çalışmalarla kanserin karmaşık doğasını çözme çabalarını hızlandırırken, Penn Medicine’in akademik keşifleri klinik başarılarla buluşturma konusundaki kararlılığını da bir kez daha ortaya koydu. Kanser hastaları için dünya çapında daha iyi yaşam kalitesi ve iyileşme şansı sunmaya yönelik bu bilimsel çark, hız kesmeden dönmeye devam ediyor.
Araştırma Konusu: Kanser metabolizması, epigenetik düzenleme, immünoterapi, moleküler onkoloji ve pankreas, melanom, karaciğer, meme kanseri gibi çeşitli kanser türlerinde yenilikçi tedavi yaklaşımları.
Makale Başlığı: University of Pennsylvania Researchers Unveil Breakthroughs in Cancer Science at AACR Annual Meeting 2025
Haberin Yayın Tarihi: Nisan 2025
Web References:
– Abramson Cancer Center: https://www.pennmedicine.org/cancer
– Perelman School of Medicine: https://www.med.upenn.edu/
– AACR Annual Meeting 2025: https://www.aacr.org/meeting/aacr-annual-meeting-2025/
– Shelley Berger AACR Award: https://www.pennmedicine.org/news/news-releases/2025/april/shelley-berger-phd-honored-by-aacr-for-cancer-research
– M. Celeste Simon Profile: https://cdb.med.upenn.edu/people/m-celeste-simon-ph-d/
Anahtar Kelimeler: Kanser araştırması, kanser metabolizması, epigenetik, immünoterapi, KRAS inhibitörü, PROTAC teknolojisi, radyasyon tedavisi, CAR T hücreleri, pankreas kanseri, melanom, karaciğer kanseri, meme kanseri, AACR 2025.