GLP-1 Reseptör Agonistlerinin Kilo Kaybından Bağımsız Anti-Kanser Etkileri

Obezite ve Tip 2 Diyabet Hastalarında Kanser Riskini Azaltmada GLP-1 Reseptör Agonistlerinin Yeni Rolü

Obezite ve tip 2 diyabet, uzun yıllardır çeşitli kanser türlerinin risk faktörleri arasında yer almaktadır. Özellikle menopoz sonrası meme kanseri, kolorektal kanser ve endometrium kanseri gibi obeziteyle ilişkili maligniteler, bu hastalıklardan etkilenen popülasyonlarda sıklıkla görülmektedir. Son yıllarda obezite tedavisinde kullanılan Glukagon Benzeri Peptid-1 (GLP-1) reseptör agonistlerinin (GLP-1RA) bu kanser riskini sadece kilo kaybına bağlı olmaksızın azaltabileceğine dair önemli veriler ortaya çıkmıştır. 2023 yılında İspanya’nın Malaga kentinde düzenlenen Avrupa Obezite Kongresi’nde sunulan ve eClinicalMedicine’de yayımlanan bu araştırma, GLP-1RA’ların onkolojik koruyucu etkilerini geleneksel anlayışın ötesinde ortaya koymaktadır.

Çalışmanın temelinde, bariatrik cerrahi uygulanan hastalar ile GLP-1RA alan hastalar arasındaki obezite ilişkili kanser insidans oranlarının detaylı karşılaştırması yer almaktadır. Bariatrik cerrahinin kilo kaybı ve buna bağlı hastalık risklerini azaltma konusundaki üstünlüğü uzun süredir bilinmektedir. Ancak araştırmanın başyazarı Dr. Yael Wolff Sagy’nin vurguladığı gibi, beklenmeyen bir şekilde, cerrahi ile tedavi gören hastaların kanser gelişme oranları ile GLP-1RA kullanan hastalar arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Üstelik yapılan ileri istatistiksel analizler sonrası, GLP-1RA kullananların cerrahiye kıyasla kanser riskinin %41 daha fazla azaldığı ortaya çıkmıştır. Bu sonuç, ilaçların kilo kaybından bağımsız, doğrudan antikanser etkileri olabileceğinin güçlü bir göstergesidir.

GLP-1 receptor agonistleri, incretin hormon GLP-1’in etkilerini taklit ederek pankreas üzerinde insülin salgısını artırmakta, glukagon salımını engellemekte, mide boşalmasını yavaşlatmakta ve iştahı baskılayarak glikoz kontrolü ve kilo kaybı sağlamaktadır. Ancak bu etken mekanizmaların ötesinde, söz konusu çalışmanın getirdiği bulgular, ilaçların antitümör etkilerine dair biyolojik yolların hala keşfedilmeyi bekleyen karmaşık olduğu mesajını vermektedir. Bu noktada, GLP-1RA’ların anti-inflamatuar veya immünomodülatör etkilerle tümör oluşumunu engelleyen mekanizmalar üzerinde etkili olabileceği hipotezi öne çıkmaktadır.

Obezite ve tip 2 diyabetin kanser patogenezine olan etkisi, kronik sistemik inflamasyon, insülin direnci, adipokinler ve cinsiyet hormonlarındaki değişiklikler üzerinden açıklanmaktadır. Bu ortam tümör gelişimini teşvik eden karmaşık bir onkojenik mikroçevre yaratır. Araştırmada, 24 yaş ve üzeri, vücut kitle indeksi (VKİ) 35 kg/m² ve üzeri olan, kanser öyküsü olmayan tip 2 diyabetli 6,300’den fazla hasta yer almıştır. Katılımcılar; cinsiyet, yaş, başlangıçtaki VKİ, sigara kullanımı ve tedavi başlangıç tarihi gibi faktörlere göre 1:1 oranında eşleştirilmiştir; böylece veriler arasında yanlılıklar en aza indirilmiştir.

Yaklaşık 7,5 yıl süren takip süresince toplamda 298 yeni obezite ilişkili kanser vakası kaydedilmiştir. Bu kanserlerin %26’sını menopoz sonrası meme kanseri oluştururken, ardından kolorektal ve rahim kanseri gelmiştir. İlginç biçimde, cerrahi grubunda vaka insidansı 5.76, GLP-1RA grubunda ise 5.64 vakaydı (bin kişi-yıl bazında), aralarında istatistiksel anlamlı fark bulunmamaktaydı. Ancak enflekte edilen en önemli veri; takip sürecinde görülen VKİ azalışları dikkate alındığında GLP-1RA grubunun kansere karşı daha güçlü koruma sağladığının ortaya çıkmasıdır.

Araştırmanın diğer ortak yazarlarından Prof. Dror Dicker, bu gözlemleri GLP-1FA’ların inflamasyonu modüle etme yetisine bağlamaktadır. Obezite ilişkili kanserlerde inflamasyonun tümör oluşumu ve ilerlemesine güçlü katkısı bilinmektedir. Dolayısıyla GLP-1 reseptör agonistlerinin antiinflamatuar etkileri, kansere karşı potansiyel bir müdahale yolu olabilir. Ayrıca, uzun süreli takip, ilaçların kanser gelişimindeki gecikmeli etkilerini değerlendirme açısından oldukça değerli bulunmuştur.

Bu önemli bulgulara rağmen araştırma retrospektif, gözlemsel yapısı nedeniyle neden-sonuç ilişkisini kesin olarak ortaya koymamaktadır. Bu nedenle, ilerleyen dönemde randomize kontrollü çalışmalarla GLP-1RA’ların antikanser özellikleri doğrulanmalı, yeni nesil, daha güçlü etkili GLP-1 agonistlerinin koruyucu potansiyeli ve olası yan etkileri de ayrıntılı olarak değerlendirilmelidir. Bazı şüpheler, yüksek doz veya farklı etken maddelerin kullanımıyla oluşabilecek yeni risklerin, örneğin obezite dışı kanserlerin gelişme ihtimalinin araştırılmasını da gündeme getirmektedir.

Bu gelişmeler, onkoloji, endokrinoloji ve metabolizma alanlarında tedavi paradigmasını köklü şekilde değiştirebilir. Obezite ve tip 2 diyabetle mücadelede kullanılan ilaçların aynı zamanda kanser riskini de azaltması, hastaların tedavi başarısını ve yaşam kalitesini artıracaktır. Bu çok yönlü tedavi yaklaşımı, metabolik bozukluk ile kanser arasındaki karmaşık ilişkiyi hedef alan kişiselleştirilmiş tıbbın geleceğine ışık tutmaktadır.

Sağlık ekonomisi açısından da GLP-1RA’ların kanser insidansını azaltıcı etkileri ciddi bir yükün önüne geçebilir. Obezite ilişkili kanserler, dünya çapında sağlık sistemlerinde önemli maliyetler ve hastalık yükü yaratmaktadır. Farmakolojik olarak kontrol edilen bu risk, hastalığın yükünü hafifletebilir, hasta yaşam süresi ve kalitesini artırabilir. Bu doğrultuda cerrahi ve ilaç tedavileri birlikte veya sırayla uygulanarak daha etkili ve sürdürülebilir sağaltımlar planlanabilecektir.

Çalışmanın İsrail merkezli Clalit Health Services tarafından gerçekleştirilmesi ve finansman kaynaklarının bağımsız olması, elde edilen verilerin güvenilirliğini güçlendirmektedir. Yine de bazı yazarların büyük ilaç firmalarından aldıkları destekler, çalışmanın tarafsız yorumlanması için dikkatle değerlendirilmelidir. Bilimsel camiada bu çalışma, GLP-1RA’ların kanser biyolojisine etkilerinin kapsamlı biçimde incelenmesinde yeni bir başlangıç noktası olarak kabul edilmektedir.

Sonuç olarak, GLP-1 receptor agonistlerinin etkileri sadece kilo kaybıyla sınırlı kalmayıp, obezite ilişkili kanserlerin önlenmesinde de doğrudan rol oynayabileceği gösterilmiştir. Bu yeni keşif, metabolik hastalıklarla kanserin kesiştiği alanlarda tedavi stratejilerini yeniden şekillendirebilir. Önümüzdeki yıllarda yapılacak ileri mekanistik çalışmalar ve klinik denemeler, bu ilaçların potansiyelini tam olarak ortaya çıkaracak ve klinik uygulamaya dönüştürecektir.

GLP-1RA’ların bu çok yönlü yararları, metabolik disfonksiyon ve kanser riskini birlikte hedef alan yenilikçi ve kişiselleştirilmiş tedavilerin kapısını aralamaktadır. Obezite, diyabet ve kanser arasındaki karmaşık ağda, GLP-1 reseptör agonistleri yeni nesil tedavi yaklaşımlarının öncüsü olabilir. Bu kapsamda, multidisipliner anlayışla geliştirilecek ve optimize edilecek uygulamalar, hastalara multidimensional faydalar sağlayacaktır.

Özetle, obezite ve diyabetle ilişkili kanserlerin önlenmesinde GLP-1 reseptör agonistlerinin benzersiz yerinin ortaya konması, bilim dünyasında heyecan yaratmakta olup, tüm dünyada milyonlarca hasta için umut vadetmektedir. Klinik uygulamalarda bu bulguların doğrulanması, gelecekte onkolojik risk yönetiminin daha hedeflenmiş ve etkili bir hale gelmesini sağlayacaktır.

Araştırma Konusu:
İlk nesil GLP-1 reseptör agonistlerinin bariatrik cerrahi ile karşılaştırmalı olarak obezite ilişkili kanserlerin önlenmesindeki etkinliğinin gözlemsel, retrospektif kohort analiz yoluyla incelenmesi.

Makale Başlığı:
Glucagon-like peptide-1 receptor agonists compared with bariatric metabolic surgery and the risk of obesity-related cancer: an observational, retrospective cohort study

Haberin Yayın Tarihi:
11-May-2025

Anahtar Kelimeler:
GLP-1 reseptör agonistleri, bariatrik cerrahi, obezite ilişkili kanser, liraglutide, exenatide, tip 2 diyabet, kanser önleme, metabolik terapi, inflamasyon, retrospektif kohort çalışması

0 Votes: 0 Upvotes, 0 Downvotes (0 Points)

Leave a reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Onkolojideki En Yeni ve Önemli Gelişmeleri Kaçırmayın

E-posta yoluyla paylaşımlarınızı almak için onay veriyorum. Daha fazla bilgi için lütfen Gizlilik Politikamızı inceleyin.

Loading Next Post...
Takip Et
Search
ŞU ANDA POPÜLER
Loading

Signing-in 3 seconds...