Erken Evre Meme Kanserinde Daha Az Aksiller Cerrahi

Son yıllarda erken evre meme kanseri tedavisinde cerrahi yaklaşımlar, hastaların yaşam kalitesini artırmak ve cerrahi morbiditeyi azaltmak amacıyla önemli ölçüde değişim göstermektedir. Özellikle koltuk altı lenf nodu diseksiyonunun (ALND) gerekliliği konusundaki tartışmalar, alanında çığır açan ACOSOG Z0011 çalışması ile yeni bir boyut kazanmıştır. Ankara Onkoloji Hastanesi’nden bilim insanları tarafından gerçekleştirilen retrospektif analiz, Z0011 kriterlerinin günlük klinik pratiğe uygulanabilirliğini değerlendirerek, ALND’nin uygun seçilmiş erken evre meme kanserli hastalarda güvenle atlanabileceğine dair önemli veriler sunmaktadır.

Meme koruyucu cerrahi uygulanan, sentinel lenf nodu biyopsisinde (SLNB) pozitif bulunan erken evre meme kanseri hastalarında geleneksel olarak tam koltuk altı diseksiyonunun yapılması uzun süre standart yaklaşım olarak kabul görmüştür. Ancak ALND’nin, lenfödem, sinir hasarı ve omuz fonksiyon kaybı gibi hastaların yaşam kalitesini olumsuz etkileyen yan etkileri, daha az invaziv alternatiflerin aranmasını zorunlu kılmıştır. ACOSOG Z0011 çalışması, bir ya da iki pozitif sentinel nodu olan hastalarda, tam ALND yapılmamasının uzun vadede sağkalım ve nüks oranlarını artırmadığını ilk kez kanıtlayarak cerrahi paradigmayı değiştirmiştir.

Ankara Onkoloji Hastanesi’nin 2018-2024 yılları arasında 1,218 erken evre meme kanseri hastası üzerinden yaptığı retrospektif çalışmada, Z0011 kriterlerine uygun 193 hasta seçilmiştir. Bu hastalar içerisinde 126’sına ALND uygulanırken, 67 hastada sadece sentinel nod biyopsisiyle yetinilmiştir. Mastektomi uygulanan hastalar, metastatikleşmiş vakalar, iki noddan fazla pozitif bulunanlar ve neoadjuvan kemoterapi alanlar çalışma dışında bırakılarak orijinal Z0011 çalışmasının şartlarının yakalanması hedeflenmiştir.

Yaklaşık 69 ay ortalama takip süresi sonunda, ALND uygulanmayan grupta 5 yıllık genel sağkalım (OS) %98,5 olarak saptanırken, ALND yapılanlarda bu oran %95,2’dir. İstatistiksel güven aralıkları örtüşmekle birlikte, ALND atlanan hastaların sağkalım avantajı ya da en azından bir dezavantaj taşımadığı gözlemlenmiştir. Bu sonuçlar, daha geniş cerrahinin mutlaka daha iyi hastalık kontrolü sağlamadığı teorisini yerle bir etmektedir.

Hastalıksız sağkalım oranlarına bakıldığında da benzer bir durum ortaya çıkmaktadır. ALND omisyonu yapılan hastalarda %97,0’lik hastalıksız sağkalım oranı saptanırken, geniş cerrahi müdahale yapılanlarda bu oran %94,4 seviyesindedir. Bu veriler, koltuk altı diseksiyonun atlanmasının hastalığın nüks riskini yükseltmediğini ve lokal bölgesel tekrarlara yol açmadığını net biçimde göstermektedir. Özellikle takip süresince lenf nodu bölgesinde veya meme dokusunda lokal nüks gözlenmemesi, bu yaklaşımı destekler bir bulgudur.

ALND’nin getirdiği riskler düşünüldüğünde, çalışma sonuçları hasta yaşam kalitesi açısından da ciddi öneme sahiptir. Lenfödem ve sinir hasarı gibi ciddi komplikasyonlar hastaların günlük aktivitelerini ve psikososyal durumlarını önemli ölçüde etkileyebilir. Bu nedenle, cerrahi yaklaşımda hedeflenen de-escalation yani gereksiz müdahalelerin azaltılması, hem tedavi etkinliğini korurken hem de hastaların yaşam kalitesini artırmayı amaçlamaktadır. Ankara’da yürütülen çalışma, bu hedefin güncel koşullarda başarıyla gerçekleştirilebileceğini göstermektedir.

Elde edilen veriler, orijinal ACOSOG Z0011 çalışmasının kontrollü deney ortamından çıkarak gerçek dünya koşullarında da geçerliliğini ortaya koymaktadır. Hastane ortamı, hasta demografisi ve sağlanan sistemik tedavi çeşitliliği gibi faktörler göz önüne alınarak yapıldığı için sonuçların farklı coğrafyalar ve sağlık sistemleri için de genellenebilirliği önemlidir. Bu da cerrahi oncolojide “best practice” uygulamalarının küresel olarak yaygınlaşmasına katkı sağlar.

Araştırmadaki hasta seçiminde, T1-T2 tümör sınıflandırması, klinik olarak negatif lenf nodu muayenesi ve sadece 1-2 pozitif sentinel nod ile sınırlı olma kriterlerinin tamamı, özgün Z0011 çalışmasıyla paralellik gösterir. Bu titiz hasta gruplandırması, cerrahi karar verme mekanizmalarının hassaslaştırılmasının ve tedavi stratejilerinin kişiselleştirmenin önemine vurgu yapmaktadır. Uygulamada, bu kriterlerin dışına çıkmak sonuçları olumsuz etkileyebilir.

Çalışmanın multimodal tedavi anlayışı da başarıda önemli rol oynar. Sistemik kemoterapi, endokrin tedavi ve tam memeyi kapsayan radyoterapinin kombine edilmesi, sentinel nod biyopsisi sonrası kalan mikroskopik hastalık riskini minimize etmektedir. Bu integratif tedavi yaklaşımı, cerrahi tedavide radikal uygulamalardan kaçınırken geniş kapsamlı onkolojik güvenliği sağlar. Böylece, hastalar hem hem lokal hem de sistemik hastalıktan korunur.

Son yıllarda cerrahi onkoloji pratiğinde yerleşmiş bazı dogmaların sorgulanması ve geleneksel uygulamaların yeniden değerlendirilmesi ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Bu araştırma, her pozitif lenf nodu vakasında mutlaka ALND yapılması gerekliliği anlayışını yıkmakta ve bireysel risk değerlendirmesine dayalı, daha az invaziv cerrahi stratejilerini önermektedir. Bu da hastalar için daha konforlu, daha az komplikasyonlu ve daha kısa rehabilitasyon süreli tedavi imkanı anlamına gelir.

Çalışmanın retrospektif dizaynı nedeniyle bazı kısıtlamalar elbette mevcuttur; geriye dönük analizlerde seçilmiş hastalar arasında çeşitli önyargıların olması muhtemeldir. Ancak, geniş hasta sayısı ve 5 yılı aşan izlem süresi bu olumsuzlukları bir ölçüde dengeler. Erken evre meme kanseri cerrahisinde ALND’nin gerçekten gereksiz olup olmadığını saptamak için gelecekte prospektif ve randomize çalışmalara ihtiyaç devam edecektir. Uzun dönem takiplerde ortaya çıkabilecek geç nükslerin izlenmesi kritik olacaktır.

Dünyanın her ülkesinden meme kanseri tedavisiyle ilgilenen cerrah ve onkologlar için bu çalışma, ACOSOG Z0011 kriterlerini klinik uygulamada benimsemek adına önemli bir motivasyon kaynağıdır. Gereksiz cerrahi müdahalelerden kaçınılması, hem hastalar açısından yaşam kalitesi hem de sağlık bütçeleri açısından sürdürülebilirliği artıran kazanımlar sağlar. Artan güvenle, tedavi algoritmalarında yerinde değişiklikler yapılması beklenmektedir.

Geleceğe bakıldığında, moleküler profilleme teknikleri ve gelişmiş görüntüleme yöntemlerinin, ALND’den kaçınılacak hasta alt gruplarının daha iyi tanımlanmasında rol oynayacağı öngörülmektedir. Kişiye özel onkoloji anlayışı, cerrahi tedavide de minimum invaziv yaklaşımları destekleyecek ve hem hastalık kürünü hedefleyen hem de yaşam kalitesini ön planda tutan tedavi modellerinin yaygınlaşmasına zemin hazırlayacaktır.

Sonuç olarak, Ankara Ekibi’nin gerçekleştirdiği bu önemli retrospektif çalışma, ACOSOG Z0011 kriterlerine uyan erken evre meme kanseri hastalarında ALND’nin atlanmasının hem sağkalım hem de nüks açısından güvenli olduğunu kanıtlamış ve bu yönde cerrahi paradigmaların değişmesi gerektiğini desteklemiştir. Böylece, cerrahlar ve onkologlar, hastaların hem iyileşmesini hem de yaşam kalitesini artırmayı hedefleyen daha az agresif cerrahi stratejilerle daha sağlıklı kararlar alabilirler.

Araştırma Konusu:
Erken evre meme kanseri hastalarında, meme koruyucu cerrahi uygulanan ve pozitif sentinel lenf nodu biyopsisi bulunanlarda, ACOSOG Z0011 kriterleri temelinde koltuk altı lenf nodu diseksiyonunun atlanmasının uzun dönem sağkalım, hastalıksız sağkalım ve nüks oranları üzerindeki etkileri.

Makale Başlığı:
De-escalation of axillary surgery in early breast cancer: translating ACOSOG Z0011 study into clinical practice for breast-conserving surgery patients with positive sentinel lymph node biopsy.

Web References:
https://doi.org/10.1186/s12885-025-14105-z

Doi Referans:
https://doi.org/10.1186/s12885-025-14105-z

Resim Credits:
Scienmag.com

Anahtar Kelimeler:
ACOSOG Z0011, koltuk altı lenf nodu diseksiyonu, meme koruyucu cerrahi, erken evre meme kanseri, sentinel lenf nodu biyopsisi, cerrahi deeskalasyon, yaşam kalitesi, uzun dönem sağkalım, hastalıksız sağkalım, lokal nüks, retrospektif çalışma, onkolojik güvenlik

0 Votes: 0 Upvotes, 0 Downvotes (0 Points)

Leave a reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Onkolojideki En Yeni ve Önemli Gelişmeleri Kaçırmayın

E-posta yoluyla paylaşımlarınızı almak için onay veriyorum. Daha fazla bilgi için lütfen Gizlilik Politikamızı inceleyin.

Loading Next Post...
Takip Et
Search
ŞU ANDA POPÜLER
Loading

Signing-in 3 seconds...